Teknoloji

Neuralink: Dijital insanlığın çağı başladı mı?

Geçmişte bilim-kurgu anlatısının en absürt örneklerinde kafasında elekronik çip bulunan insanların kablo ile bilgisayarlara bağlandığı klişesini çokça görürdük. Çocukken, onlarca kitabı bir flashdiske atıp bu kablolarla birkaç saniyede beynime aktarma fikri bayağı cazip görünürken, büyüdükçe aslında o işlerin o kadar da tozpembe olmadığını düşünmeye başladım. Günümüz dünyasında cep telefonundan televizyonuna, akıllı buzdolabından elektronik saatine kadar her şey sizin verilerinizi toplar durumda. Attığınız adım, aldığınız soluk, beğendiğiniz ayakkabı, arkasından konuştuğunuz iş arkadaşlarınız… Tüm bu verilere büyük teknoloji devleri zaten yıllardır sahip. Bu şirketlerin sizinle ilgili ulaşamadıkları tek bir yer kaldı: beyninizin içi. İşte tam da bu noktada, bilim kurgu filmlerinde olduğu gibi beynimi bir şirkete emanet etme fikri beni ziyadesiyle rahatsız etmeye yetti. ‘Fethedemedikleri tek KALE‘mi kendi elimle neden teslim edeyim ki?

The Matrix (1999)
The Matrix (1999) 

İlginçtir ki biz 2020li yıllarda eski bilim kurgu filmlerindeki uçan kaykaylar, otomatik bağcıklı ayakkabılar gibi en basit teknolojileri dahi göremezken, Elon Musk bugün bize bilim kurgu distopyalarının en korkulan teknolojilerinden birinin lansmanını yaptı: Beynine elektronik çip takılmış insanlar!

Neuralink Nedir?

İnsan beyni nöronlar vasıtasıyla tüm bilişsel eylemlerini yerine getirir. Nöronlar ise elektrik akımlarıyla birbirleri ile haberleşir, anıları depolar, düşünceleri oluşturur. Beynimizin içinde yankılanan sesler aslında sadece nöronlar arasındaki elektriksel yük değişimlerinden ibarettir. Tabi ilerleyen yaşla, doğumsal ya da sonradan alınan hasarlarla bu akım sistemi stabilitesini yitirebilir. Bu durum ise yüzlerce hastalığın ana sebebidir. Körlük, parkinson, demans, şizofreni hatta masif depresyon bile bu elektrik akımındaki bozukluklar sonucuyla ortaya çıkan hastalıklardır. İşte Elon Musk’un sahibi olduğu şirket Neuralink tam da bu noktadan ilham alıyor. Eğer bozulan elektrik akımını bir şekilde düzeltebilirsek, bu hastalıkları da düzeltebiliriz. Kafatası delinerek beyne yerleştirilen aygıt, küçük telleri yardımıyla beyninizdeki elektriksel değişimleri raporluyor. Sahip olduğu yapay zekâ ile de o an ne yapmakta olduğunuzu tahmin edebiliyor. Ama asıl amacı nöronlar arasında bozulan elektrik akımını düzeltmek. Yani Neuralink uzun vadede ; Parkinson, körlük gibi çok yaygın fakat tıbbın çözüm üretemediği hastalıklara çare bulmayı vadediyor.

NEURALİNK: DEVRİM Mİ İNOVASYON MU

Aslında Nerualink’in yaptığı şey tıpta yıllardır kullanılan bir teknoloji: Derin Beyin Stimülasyonu. Derin beyin stimülasyonu, beynin spesifik bölümlerine elektriksel uyaran ve beyin implantasyonunu yerleştirmeyi içeren bir tedavi çeşididir. Özellikle Parkinson hastalığındaki tremor (titreme)’u azaltmakta yüz güldürücü sonuçlar alınabiliyor. Diğer beyin kaynaklı hastalıklar için de laboratuvar ortamında denemeler mevcut. Yani bayağıdır beyninde çip bulunan insanlar aramızdalar.

Elon Musk'un tanıttığı Neurolink aygıtı
Elon Musk’un tanıttığı Neuralink aygıtı


Peki Neuralink’i farklı kılan ne? Öncelikle Derin beyin stimülasyonu implantları çok pahalı ve uzun ameliyatlar sonrasında hastaya entegre edilebiliyor. Neuralink ise Elon Musk’un iddiasına göre anestezi dahi almadan 30-40 dakikalık bir işlemle beyne entegre edilebiliyor. Üstelik ulaşılabilir bir fiyat politikası ile. En önemli fark ise Derin beyin stimülasyonu şu an çok kısıtlı bir kullanım alanına sahipken Neuralink körlüğe, sağırlığa, depresyona, hatta şizofreniye bile ilerde çözüm üretebilme potansiyeline sahip. En azından geliştirici ekip öyle iddia ediyor. Sonuç olarak Elon Musk ve ekibi bilinen bir teknolojiyi alıp herkesin ulaşabileceği, çok daha gelişmiş bir şekilde bize sunuyor.

DÜŞÜNCELERİMİZİ ÇALACAKLAR (MI?)

Şu ana kadar anlattığım şeyler çoğu insan için gayet olumlu, herkesin duymak isteyeceği türden gelişmeler. Ama bir grup insan daha var: Şüpheciler.


Bu insanlara göre Elon Musk bu çipler ile insanların düşüncelerini çalmak, değiştirmek, yönetmek istiyor. Bir sabah uyanacaksınız ve içinizde Tesla marka araba almak için anlamsız bir istek olacak. Musk, size hiç olmadığı kadar çekici ve sempatik gelecek. Başkanlık seçimlerde birdenbire Musk’ın desteklediği adaya oy vermek isteyeceksiniz ve ne tesadüf ki o adayın da beyninde Neuralink çipi bulunacak. Çip sahibi herkes merkezden yönetilen robotlara dönüşecek. Elon Musk tüm insanların karar verme haklarını ellerinden alacak, insanlığın kaderini kendi elleriyle çizen bir yarı-tanrıya dönüşecek.

Yukarıda yazdıklarımın çok klasik bir distopya senaryosu olduğunun farkındayım. Her 2-3 senede bir bu minvalde film-dizi-kitaplar çıkar piyasaya. Hatta en son Westworld’un bu sene yayınlanan 3. Sezonunda insanların tüm verilerine sahip, onların kaderine karar veren bir süper dâhiyi villain olarak karşımıza çıkarmışlardı. Peki Neuralink bizim düşüncelerimizi çalıp, değiştirebilir mi? Kararlarımızı etkileyebilir mi?

Bu sorunun kısa cevabı: EVET!  Uzun cevabı: HENÜZ DEĞİL. Yazının başlarında da söylediğim gibi düşüncelerimiz, anılarımız, korkularımız, sevinçlerimiz beyinde elektrik sinyallerinden ibarettir. Hemen hemen HER ŞEY. Aşk diye tanımladığımız duygu dahi beyindeki aşırı elektriksel aktiviteden dolayı serotonin ve sonucunda vücutta yüksek adrenalin salınımından ibaret. Hani midenizde kelebekler uçuşuyor ya, işte onlar hep elektrik. Hal böyle olunca beyninizin içindeki elektriksel aktiviteyi değiştirebilen bir çip, teorik olarak sizin düşüncelerinizi de değiştirebilir. Yapay zekası ile aklınızdan geçenleri dekripte edip 2. kişilerle paylaşabilir. Ama şu anda değil. Henüz beynin çalışma prensibini tam olarak bilmiyoruz. Hatta konu beyin olduğunda çoğu şey tam bir gizem. Yani az önce bahsettiğim olayların olması için daha çookkk zaman var. Ama gelecekte bir gün olabilir mi: kesinlikle evet!

Neurolink çipi takılmış domuzdan gelen veriler
Neuralink çipi takılmış domuzdan gelen veriler

ÜTOPYA/DİSTOPYA

Neuralink ile şüphe yok ki yeni bir çağın ilk adımlarını attık. Eğer Elon Musk vadettiği şeyleri gerçekleştirmeyi başarırsa insanlık hiç olmadığı kadar büyük bir refaha kavuşabilir. Konu nörolojik hastalıklar olduğunda tıbbın eli çok ama çok zayıf. Neredeyse çoğu hastalık için semptomların hafifletilmesinden başka bir şey yapamıyoruz. Ama Neuralink, körlüğe dahi şifa bulmayı vadediyor. Körlüğün, sağırlığın, şizofreninin, ağır depresyonların olmadığı bir dünya bizim ütopyamız olabilir.

Belki de bir distopya romanının ilk sayfasını okuyoruzdur.

Ama aynı zamanda insanların son mahremini de yok edecek bir gelişme. Kalp atış sayınıza kadar her türlü verinize sahip olan firmalara düşüncelerinizi de kendi ellerinizle sunmuş oluyorsunuz. Son mahreminiz; kafanızın içi 3. Parti yazılımlara kadar açılıyor.

Günün sonunda hangi noktadan bakarsanız bakın, Neuralink insanlık için kesinlikle büyük bir gelişme.

Bir cevap yazın

Ziyaretçi