FilmSinema

Dracula’dan Edward Cullen’a Süregelen Vampir Hikayeleri

Aslında bu bir araştırma yazısı olacaktı ancak izlediğim filmleri de sıralayıp siz okuyucularımıza (veya vampir severlere) filmler tavsiye etmek istiyorum. Vampirler efsaneleri 1819’dan beri anlatılıyor ve her yönetmen kendi tarzını yansıtıyor.

Farklı isim ve şekillerde (Kont Drakula, Nosferatu veya vampir) olarak beyaz perdeye taşındı. İrlandalı yazar Bram Stoker’ın romanından uyarlanan filmler yıllarında 1922-1931-1935-1991 seyircilerle buluştu. Hatta telif hakları nedeniyle Nosferatu adında bir versiyonu da Almanya’da çekildi. Sessiz filmin ilk örneklerinden (aynı zamanda alman dışavurumcu sinema) olan bu film çok büyük yankı uyandırdı. Bu eski filmlere bakarsanız korku-gerilim genre’sının nereden nerelere geldiğini görebiliriz. 

Aslında Vampir Efsanesi Nereden Geliyor?

Drakula ile ilgili birçok kültürel teori var. Bunlara kısaca değinip filmlere geçmek istiyorum. 1800 sonları ve 1900 başları Doğu kültürünün merak edildiği, üstün ırk teorilerinin üretildiği bir dönem. Filmler (özellikle Drakula serileri) doğu karizmasına sahip (kadınları cazibesi ile ele geçirme gücü olan) Aristokrat bir beyefendi var. Romanya’dan gelip yasal olarak İngiltere’ye taşınmak istiyor. Gençliğini ve gücünü ise kadınların kanını emerek kazanıyor. Kadınlar üzerindeki çekiciliğini Viktoryan dönemin bastırılmış cinselliğine bağlayanlar veya İspanyol gribine benzetenler de var. Bütün bu bilgiler ışığında çekilmiş vampir filmlerine bir göz atalım:

1-Nosferatu (1922) / Vampirin Gölgesi (2000)

Aslında bu iki filmi arka arkaya izlemek güzel olur. Nedeni ise Vampirin Gölgesi, Nosferatu’nun çekim hikayesini anlatıyor olması. Uzun zamandır What If senaryosunun bu kadar kaliteli işletildiğini görmedim. Oyuncu kadrosu işe göz kamaştırıyor: Psikopat rollerin efendisi Willem Dafoe ve kaliteli oyuncu John Malkovich. Asıl filmimiz ise Nosferatu. Bu eser gerçekten sinemanın ilk örneklerinden. Ben sanat sanatoğlu izlemeyi severim diyorsanız kesinlikle izleyin! 

2 – Dracula (1931)

Saçları arkaya taranmış, pelerinli ve karizmatik… Bu imajın sinema tarihine kazınmasını sağlayan işte bu film. Bu film sayesinde stüdyolar canavar-korku filmlerine yatırım yapmaya karar verdiklerini not düşeyim. Ancak izlerken eski bir film olduğunu göz önünde tutun.

3- Bram Stoker’s Dracula (1992)

Godfather filmlerinin yönetmeni olan Ford Coppola’nın Drakula filmi yönettiğini biliyor muydunuz? Bu filmi kendisine verilen sınırsıza yakın imkan ile çekiyor. Tam bir sanat filmi. Kostümler, makyajlar ve ışıklandırma göz alıcı. Eğer bu genre’ya ilgi duyuyorsanız kesinlikle izlenmesi gereken bir film.

4- Dracula (1958)

Başbuğ Saruman’ın (Christopher Lee) oynadığı Drakula serisi. Sırf saygıdan bile izlenir 🙂 Dracula’yı, Franchise haline getiren filmlerden bir diğeridir. Sadece kendisinin oynadığı 7 Dracula filmi mevcut. Gotik filmlerin üstadı olarak bilinen Terence Fisher’ın ellerinden çıkmış. Kendisi, Tim Burton da dahil olmak üzere birçok yönetmene ilham vermiş.

5- Only Lovers Left Alive (2013)

Vampir kavramına farklı ve güzel bir bakış açısı getirmiş filmlerden birisi. Uzun yıllar yaşamak ne getirir veya götürür? Önüne gelen herkesin kanını emebilir misin? Tilda Swinton ve Tom Hiddleston gibi kaliteli oyuncuları kadrosunda barındırıyor. Bu genre’yı seviyorsanız kaçırmayın derim.

Sonuç olarak vampir filmleri bir zamanlar korku ve gerilim sinemasının baş tacı iken Twilight’tan bu yana yakışıklı, kız peşinde koşan ergen karakterlere indirgemiş. Blade veya Helsinki gibi vampir avcıları da Hollywood’a epey para kazandırdı. Son 5 yılda düşüşe geçmiş olsa da bu hikaye yeniden izleyici bulacağı kesin.

Ufak bir Not: Bu yazı için araştırma yaparken Beyaz-Siyah tartışma ve çatışmalarının çok olduğu zamanlarda çekilen Blacula adında film olduğunu öğrendim. 

Hey Ziyaretçi ! Şimdi Odalar’da Dracula’dan Edward Cullen’a Süregelen Vampir Hikayeleri hakkındaki tartışmaya katıl ve görüşlerini belirt.

Ziyaretçi