Kültür

Ghost – Şeytanın Kadife Sesi

Hayatımın en şahsına münhasır yılları ne zamandır diye düşünsem Lise 3 zamanlarımdır derim muhtemelen. 2013 yılı belki de ömrümün geri kalanını etkileyecek çok fazla değişimin gerçekleştiği bir seneydi. Bu değişimlerin başında da müzik zevkim geliyordu.

O seneye kadar çok standart bir popüler müzik dinleyicisi olan ben, Radyo Eksen vasıtasıyla alternatif müzikle tanışma şerefine nail oluyordum ve çok geçmeden azılı bir indie-alternatif rock fetişisti halini almıştım. Vaziyet öyle bir hal almıştı ki neredeyse İrlanda’da barlarda çalan liseli ergen gruplar bile bir şekilde radarıma girmeyi başarıyordu. Hani Youtube’da 5 bin 800 görüntülenme alan bir şarkının altında şöyle yorumlar olur ya ‘Aleyna tilki 100 milyon dinlenirken bu şarkının 10 bin bile dinlenmemesi’… İşte o yorumu atan kişi bendim.

Hal böyleyken muhtemelen özel bir izinle cehennemden sefil dünyamıza teşrif eden İsveçli grup Ghost ile tanışmam da çok zaman almadı. Year Zero parçası. Arkada kilise korosunu andıran bir müzik, arda arda gelen şeytanın isimleri ve şarkıya başlayan kadife bir ses. Daha ilk saniyeden beni büyülemeyi başarmışlardı açıkçası. Kliplerini izlediğimde ise iş bir miktar daha ilginçleşti. Bu grubun solisti Katolik Hristiyanlığın kadim lideri Papa’ydı. Kurukafa makyajı yapmış bir Papa sahneye çıkmış şeytanın isimlerini haykırıyordu. Gurubun diğer üyeleri ise ghoullar yani ‘gulyabaniler’di. Mükemmel bir teatralite!

Gotik Çağlara Dönüş

Tiyatral gruplar Rock müziğin olmazsa olmazlarındandır. Özellikle gotik tarz bu müzik için o kadar uygundur ki hem sahne şovunda hem de liriklerde kendine çokça yer bulur. Örneğin yine benzer konulara şarkılarında yer veren Type O Negative gurubu var. Adamları sıfır makyajla koy bir vampir filmine, gram sırıtmazlar. Ghost ise bu tiyatralliği bir adım öteye taşıyor, tamamen kendi alternatif gerçekliklerini yaratıyorlar. Ve bunu o kadar büyük bir titizlikle yapıyorlar ki çok uzun dönem grubun üyelerinin gerçek isimlerini dahi bilemedik. Şeytani Papa ve gulyabaniler olarak çıktılar hep karşımıza. Birbirinin kopyası olmaya başlamış müzik dünyasında daha uygun bir yöntemle öne çıkamazlardı muhtemelen. Mükemmel bir zekâ!

Gurubun bu denli büyük gizem yaratmalarının en büyük sebebi az önce dediğim gibi kimliklerini saklamaları. Solistin ve diğer üyelerin hiçbirinin gerçek kimliğini bilemedik bayağıca. Röportaj verirken dahi maskelerini hiç çıkarmadılar. Reddit gibi platformlarda sayfalarca gerçekte kim olabilecekleri konuşuldu. Tüm bu tartışmaların sonucunda oklar hep aynı kişiyi gösteriyordu: İsveçli şarkıcı Tobias Forge.

Tobias Forge bu iddiaları her seferinde reddetti tabi. Ghost diye bir grup olduğunu bile ilk kez sizden duydum dese de kimseyi inandıramadı. Çok geçmeden, Ghoullarla Papa arasındaki birtakım anlaşmazlıklar sonucu davalar başladı ve ‘resmi olarak’ grubun solistinin gerçekten de Tobias Forge olduğunu öğrenmiş olduk. Ama gulyabaniler için aynı durum söz konusu değil. Sürekli değiştikleri, hatta bazen James Hatfield gibi çok ünlü isimlerin bile ‘gulyabani maskesi altında’ Ghost ile konserlere çıktığı söyleniyor.

Papa’yı Kim Öldürdü?

Ghost, en büyük gücünü sahne şovlarından alıyor. Tobias Forge, Papa makyajı yaptıktan sonra farklı bir karaktere bürünüyor ve bir anda şeytanın yeryüzündeki halifesi oluveriyor. Konserler, konser olmaktan çıkıp mistik bir ‘ayin’ halini alıyorlar. Günahları ve isyanı övdüğünüz ayinler. Forge, bu tiyatralliği bir adım daha ileri taşıyıp her albüme yeni bir tema veriyor. Son albüm olan ‘Prequelle’nin teması kara vebaydı mesela. Aynı zamanda her albüm karanlıkta yeni bir çağı temsil ediyor ve her yeni çağda yeni Papa kendini gösteriyor. Sahnede ghoullar tarafından infaz edilen eski Papa’nın yerine, değişen makyajı ve kıyafetleriyle yeni Papa kendini gösteriyor. İzleyiciler için unutulmaz bir an!

Papa Emiritus 1, Papa Emiritus 2, Papa Emiritus 3 ve Kardinal Copia. Şimdiye kadar karşımıza çıkan şeytani halifelerin isimleri.

Karanlık Yayılıyor

Ghost, son albümünde daha pop bir sound yakaladı. Bu ise grup için bir dönüm noktası oldu. Özellikle Kuzey ve Güney Amerika’da inanılmaz bir popülarite yakaladılar bir anda. Metallica gibi büyük grupların da desteklemesiyle, 21. Yüzyılın en popüler metal guruplarından biri oluverdiler. Karanlıkları dünyayı ele geçirmeye başladı.

Yaptıkları müziği dinlemek, 60 ve 70lerde çekilmiş korku filmlerini izlemek gibi bir tat bırakıyor ağızda. Forge’nin kendine has mizahı da işin içine girince, Ghost sadece kulaklarınıza değil beyninize, kalbinize ve hatta ruhunuza tesir etmeyi başarıyor. Kendi yarattıkları alternatif dünyayı karanlık tasvir ediyorlar hep. Ve bir kere bu karanlığa temas ettiğinizde sizin için pek bir umut kalmıyor, içine çekiliyorsunuz bir anda.

Kendilerinin de ilk albümlerinden beri dedikleri gibi:

If you have Ghost, you have everything!

Bir cevap yazın

Ziyaretçi