Kültür

Bir Pesimistin Gözyaşları – Tarih Öncesinden Gelen Sesler

Kajmeri. Mısır’da piramitlerde araştırma yapan bir bilim adamı… İçerideki tüm koordinasyonları hiyeroglif olarak yazıyor ve daha sonra da orada hayatını kaybediyor akımlardan dolayı. Onun sonrasında gelen bilim adamları, ilimle ilgilenen kişiler papirüslerden okudukları kadarıyla bu keşifleri yapan insanın, Sagopa piramidinin keşfini yapan insanın Kajmeri isminde birisi olduğunu ortaya çıkarıyorlar. Ben de bunu makalede okumuştum üniversite yıllarımda.

Sagopa Kajmer

Rap müzik Amerika’da varoşlarda icat edilmiş bir müzik türü. Afrika ritimleri ve modern afro-amerikanların sosyal problemleriyle tüm kıtayı ele geçirdi kısa zamanda. Aslen Afrika kökenli olan bu müzik türü, zamanla tüm dünyaya yayıldı ve hikâye anlatmanın en popüler yolu oluverdi bir anda.

Rap ile bazen azınlıkların göz ardı edilen hayatları anlatıldı, bazen çete savaşları çokça uyuşturucu ve kadınlar. Ama ilk defa kadim Mısır Medeniyetinin göğe uzanan piramitlerinin içinden geldi sesler. Sago mahlasını seçen adam oldukça deneysel bir albümle çıktı 2004’te insanların karşısına. İçindeki şarkılar bilinen hiçbir şeye benzemiyordu açıkçası. Şiir gibi bazen, film gibi, bazen müzik. Ama aslında ortada bir hikâye vardı ve Sagopa Kajmer 39 parça 2 saat 28 dakikada anlatıyordu bu hikâyeyi. Kendini pesimist olarak tanımlayan bir adamın hikayesiydi bu, haklı olarak bolca karamsardı tüm kelimeler.

Ben de Rap müziğe önyargılı yaklaşanlardan oldum herkes gibi. Kendim koyu bir metal dinleyici olarak bu müzik çok basit bazen varoş geldi bana. Ama çıktıktan 15 yıl sonra anca dinleme fırsatı bulabildiğim ‘Bir Pesimistin Gözyaşları’ albümü şimdiye kadar dinlediğim en başarılı işlerden biri. Hatta sadece dinlediğim değil okuduğum, izlediğim… Çünkü basit bir albüm değil bana göre, bir sanat eseri bu şey. ‘Şey’ diyorum çünkü bu eseri tek türle sınırlandırmak haksızlık bence.

Lirikler Türkçe lisanının limitlerine ulaşıyor. İlk şarkısı başladığında bir anda Antik Dünyaya ışınlanıyorsunuz. Eski Dünyanın dili karşılıyor sizi. Şarkılar kâğıda değil de kömürle parşömenlere yazılmış gibi. Evet ben abartıyorum ama bence bu albüm abartılmayı hakediyor çokça.

Bana göre Bir Pesimistin Gözyaşları, kalıcı eser bırakma özürlüsü bu topraklarda yapılmış en efsanevi işlerden. Türkçe Rap’in manası bir türlü çözülemeyen Kutsal Kitabı. İlhamını modern dünyadan değil yazının öncesinden alan bir anıt. Bu yazı da bir inceleme değil, anladığın üzere bir saygı duruşu.

Bir cevap yazın

Ziyaretçi