DiziFilm

Love, Death & Robots Bölüm Bölüm 2. Sezon İncelemesi

Son yılların en özgün yapımlarının başında Netflix’in Love, Death & Robots dizisi geliyor bence. Kaç yaşında adam olduk çizgi film mi izleyeceğiz diye düşünen bana bile gözümü kırpmadan izletmişti ilk sezonunu. 10 dakikayı aşmayan bölümlerinde öyle büyük hikayeler anlatılmıştı ki birçok 2-3 saatlik filmden bile daha fazla düşündürtmüştü beni. Dizinin ikinci sezonu da bu hafta izleyicilerle buluştu, şimdi de biz Love, Death & Robots Sezon 2 hakkında konuşalım.

Bana göre yapımcı ekip senaristlere bir tema vermiş: Hayat. 8 bölümün neredeyse tamamı bu tema üzerine kurulmuş. Tek bir kelimenin farklı beyinlerde ne kadar farklı yorumlanabileceğinin kanlı canlı kanıtı bu dizi.

Ayrıca Love, Death & Robots’un en özgün yanı sizi hayal etmeye zorlaması. Hikâyenin ilk 10 dakikasını anlatıyor ve bir anda konuşmayı kesiyor, senaryonun devamını sizin getirmenizi istiyor sizden. Bunu arkadaşlarınızla da oynayabilirsiniz; bir dünya kurgularsınız, bir karakter yaratırsınız ve hikayenizi anlatmaya başlarsınız. Hikâyenin ortasında sıra arkadaşınıza geçer ve o sizin kurgunuzu devam ettirir kendi cümleleriyle. Onun anlatacakları bittiğinde diğer arkadaşa geçer sıra, ondan sonra diğerine… Love, Death & Robots’un yaptığı da tam olarak bu. Sizi alıyor, uzayın diplerinde çorak bir gezegene bırakıyor, kahramanın hikayesini başlatıyor ve sonra neler yaşanmış olabileceğini sizin düşünmenizi istiyor. Bu sayede piyasadaki en şahsına münhasır yapımlardan biri ortaya çıkmış oluyor.

Şimdi her bölüm hakkında kısaca fikirlerimi belirtmek istiyorum. Dilerseniz başlayalım:

1- Otomatik Müşteri Hizmetleri

Günümüzün revaçta olan teknolojilerinden bir robot süpürgeler. Bir anda ortaya çıktılar ve kendilerine hatırı sayılır hayran kitlesi edinmeyi başardılar. Bu bölümde de villain: robot süpürge. Bence son derece parlak bir fikir. Yaşlıların olduğu bir kentte her işi robotlar yapıyor. Temizlikten manikür pediküre kadar. Fakat bir gün bu süpürgelerden biri ev sahibini tehdit olarak algılıyor ve tüm varlığıyla ona saldırıyor. Eğlenceli bir bölüm. Evimde bu aletlerden olsaydı hafiften tırsardım herhalde. Yapım, bahsettiğim bu duyguyu verebilmesiyle amacına ulaşıyor.

2- Buz

Başka gezegendeki bir kolonide yaşayan ailesinin yanına 100 ışık yılı uzaktaki dünyadan gelen çocuk, beklentilerinin çok dışında bir dünyayla karşılaşır. Kardeşi ve onun yaşındaki tüm gençler ‘modifiye edilmiştir’. İnsanüstü özelliklere kavuşan bu gençler ve dünyadan gelip onlara ayak uydurmaya çalışan sıradan bir insan. Bence bu bölümün alamet-i farikası görüntü yönetmenliğinde. Son derece artistik görüntüler içeren yapım, yukarıda bahsettiğim gibi sizi o dünyaya götürüp bırakıyor. Hikâyeyi anlatma sırası sizde!

3- Nüfus Kontrol Ekibi

Benim açık ara bu sezonda en sevdiğim bölüm. Ve bence sezonun alt metni en dolu bölümlerinden birisi. İnsanlar tüm nüfusu aynı yaşta donduracak bir formül bulurlar. Yalnız bu ‘sonsuz hayat’ formülünü kullanabilmek için bir şeyden vazgeçmeniz gerekiyor: Doğurganlıktan! Çünkü tüm insanların sonsuz yaşama sahip olduğu bu dünyada kaynakları korumak için nüfusu sabit tutmalısınız. Bu anlaşmadan cayıp ‘çocuk yapan’ insanların peşine takılan bir özel birim var isimleri Nüfus Kontrol Ekibi. Bu ekibin vicdanlı bir üyesini ve ‘sonsuz hayat’ fikrini irdeleyen bölüm bence son derece başarılı.

4- Snow Çölde

Snow isimli bir adam tüm gezegenlerde aranmaktadır. Üzerine büyük ödül konmuştur ve kelle avcıları peşindedir. Yalnız bu insanlar Snow’un değil, onun ‘testislerinin’ peşindedir. Çünkü testislerinin ürettiği hormonlar ona sonsuz yenilenme yeteneği ve yanında ’sonsuz hayat’ bahşetmektedir. Genel olarak idare eder bir bölüm, ama görüntü tarafına bakarsak gerçekten muazzam.

5- Yüksek Otlar

Treni arıza yaptığında uyarılmasına rağmen merakına yenik düşüp trenden uzaklaşan adamın, otların arasından gelen yaratıklardan kaçmaya çalışmasını konu alan bir bölüm. Ne demişler, başına ne gelirse ya meraktan ya da Meraktan. Çerezlik bir bölümdü bence.

6- Sürpriz Noel Baba

Noel Babayı hepimiz tonton sevimli beyaz sakallı bir ihtiyar olarak hayal ederiz. O Noel gecesi bacalardan girer, uslu çocuklara yatmadan istedikleri hediyeleri bırakır ve Geyikli Kızağına atlayıp evi terk eder. Peki ya Noel Baba insan değilse? Ya o uslu çocuklara hediye bırakan devasa bir uzaylı at sineğiyse? Bu absürt fikri son derece başarılı uyarlayan bu part bence sezonun en yaratıcı bölümlerinden biri.

7- Acil Durum Barınağı

İlk bölümün neredeyse aynısı. Orada bozulan robot süpürgeden kaçış vardı, burada bozulan uzay aracından kaçış var. Benim için sıkıcı bir bölümdü bu sebepten dolayı. Ama 3D Artistleri baya başarılı iş çıkarmışlar bence.

8- Sahile Vuran Dev

Güliver Cüceler Ülkesinde hikayesini almış ve kendine göre yorumlamış yazar. Ama bu sefer biz Güliver’in değil, oradaki cücelerin gözünden görüyoruz hikayeyi. Bir diğer fark, Güliver yaşamıyor. Sahile vuran ölü bir dev. Genel itibariyle sessiz sakin bir filmdi. Diğer bölümlerde ‘sonsuz hayat’ konusunun üzerine gidenlerin tersine ‘sonlu bir hayatımızın olduğunu’ DEV bir şekilde çarpıyor yüzümüze.

Bir cevap yazın

Ziyaretçi