The Last of Us 3. Bölüm Dizi İncelemesi – Açmayın Dedeler
Bu siteyi açarken başlıca motivasyonum beğendiğim şeyleri paylaşabileceğim bir alan edinebilmekti. Pulp Fiction üzerine sayfalarca yazabileceğim, Muse’nin Origin of the Symmetry’sini 20 yıl sonra inceleyebileceğim bir web sitesi hayal etmiştim. O yüzden ki beğenmediğim yapımlar hakkında yazmak oldukça zor oldu benim için.
Hakeza The Last of Us’ın ilk 2 bölümü hakkında gecenin bir yarısı üşenmeden inceleme yazısı yazabilirken dizinin 3. Bölümü hakkında konuşmak gelmedi içimden. Neyse, lafı fazla uzatmadan kısaca üçüncü bölüme bir göz atalım…
Post-Apokaliptik Dünyada Aşık Olmak
Aşk hikayeleri asırlardır anlatılır durur. Öyle ki Gılgamış Destanı’ndan tutun evrenin diğer yarısında geçen bilim-kurgu filmlerinde dahi aşk öyküleri anlattı insanlar. The Last of Us’ın bu bölümünde ise aşk hikayemiz yok olmuş dünyada geçiyor.
Zombi salgınında birbirine tutulan iki yaşlı adam… Oldukça anlamsız bir isim tamlaması gibi gözükse de senaristler bu hikâyeden koca 50 dakika çıkarmayı başarmış.
SJW İçin Mi Hikâye Gereği Mi
Bu noktada önemli bir ayrıma varıyoruz. Gay yahut LGBT unsurlarının hikâyeye eklenmesi benim için problem olmadı hiçbir zaman. Asıl sorun bu ekleme işleminin bir propaganda amacıyla yapılmasıydı. Şükürler olsun ki 3. Bölümde propaganda görmedik, hikâyeyi ilerletmek amacıyla yapılmış bir seçim vardı. Ama günün sonunda bu yeterli mi?
Kötü Senaryo – Ucuz Romantizm
Long, Long Time isimli episodun ana odağını oyundan da tanıdığımız Bill ve Frank isimli karakterler oluşturuyor. Zombi mantar salgınında kendi güvenli alanını yaratan Bill’e, tekinsiz yollarda kaybolmuş Frank eşlik ediyor.
İlk tanışmanın ardından sürekli sevişme sahneleri ve abartı duygusallık ile izleyiciyi tavlamaya çalışan bölüm, ne yazık ki vasat bir kaliteye dahi erişemiyor. Oldukça sıkıcı bir şekilde ilerleyen bölümde ne doğru dürüst aksiyon ne de adamakıllı zombi görüyoruz. Peki ne var? Dedeler!
Zaten ucuz romantizmden haz etmezken bir de iki yaşlı adamın anlamsız duygusallığını görünce bu bölüm benim için izlemesi epey güç bir hale geldi. Klişe senaryo, yetersiz aksiyon, mantık hataları… Sezonu aşağı çeken bir 50 dakikaydı bana göre. Bölüme puanımı bir zamanlar İnci Sözlük’te akım olan bir sloganla vereceğim: “Açmayın Dedeler!”
