FilmSinema

Yönetmenler ve İmzaları

Her insanın kendine has bir yürüyüş, konuşma, jest ve mimik tarzı vardır. Toplumlarda olaylara farklı bakış açısı ile bakabilen yazarlar, tiyatrocular ve yönetmenler, eserlerine kendi imzalarını yine kendi sanatsal üslubuyla atarlar. Edebi eserlerde bu durum, betimleme, olay örgüsü, kişilik analizleri ile yapılırken; sinemada farklı kamera açıları, ışıklandırmalar, renklendirmeler ve hatta bazen yönetmenin filme bizzat dahil olması ile olabiliyor.
 
Steven Spielberg, filmlerinde dikiz aynaları kullanarak dar bir açıyla çekilmiş sahneler(Jurassic Park, Indiana Jones), Güneş’in batışı ve doğuşu eşliğinde gelişen diyaloglar(War Horse,Empire of the Sun) ve sıklıkla eksik bir baba figürünü kullanmıştır.

Bilim Kurgu filmleri deyince akla gelen ilk isimlerden Christopher Nolan ’ ise zamanı filmin bir öğesi haline getirmiş,(Inception,Memento,Tenet,Interstellar’da) çatışma yaşayan güçlü karakterler yaratmış, (Prestige,Memento,Batman) Imax kullanarak izlemesi son derece keyifli sahneleri imzası haline getirmiştir.

İsmini herkesin duyduğu duayen isim Stanley Kubrick, toplumsal çıkmazları ele almıştır. Paths of Glory’de savaş karşıtlığı, Full Metal Jacket’ta vatanseverlik, A Space Odyssey’ de ise varoluşsal sorular, büyük bir simetri ve belirli renkler kullanarak perdeye aktarılmıştır.

Sinemayı yaparak öğrenen Alfred Hitchcock’a gelince,  filmlerinde bir kere zorunluluktan rol almış, sonrasında ise bunu kendi imzası haline getirmiştir. Gerilim filmleri ile tanınan Hitchcock, filmlerinde gazete başlıklarıyla neler olacağını önceden bildirmiştir. Peter Jackson da üstadın bu hareketini benimsemiş olacak ki, Yüzüklerin Efendisi üçlemesinde bir çok kez bizzat rol almıştır.

Son zamanların yıldızı parlayan yönetmeni ‘Damien Chazelle’ , Anatomy of the Scene programında: Açılış sahnesinde filmle ilgili kısa bir özet vermek istediğini belirtiyor(Whiplash). Bütün filmlerinin sonunda başrol oyuncuları konuşmadan birbirlerine bakarak filmler bitmiştir.

Bu tercihler bazı izleyiciyi filme yakınlaştırırken; diğerlerini soğutmuştur. Tarantino’nun kendine has stilini beğenmeyen birçok insan mevcut. Tim Burton’ın gotik Dünya tasarımlarını tekdüze bulanlar da… Aslında bu imza hareketleri ile dillere pelesenk olmuş yönetmenler, insanlara kendilerini beğendirme kaygısından çok, kendilerini ve sanatlarını ortaya koymaya çalışmışlardır. Birçoğu bu nedenle yapım şirketleri ile kavgalar vermiş ve kendilerini ispatlayana kadar (!) projelerini kabul ettirememiştir.  Ancak evini ipotek ettirip film çekecek kadar tutkulu ve gözüpek yönetmenler var olmaya devam ettikçe biz, onların isimlerini ve imzalarını konuşmaya devam edeceğiz.

Bir cevap yazın

Ziyaretçi