FilmSinema

Din ve Para İkileminde Bir Hikaye: There Will Be Blood İncelemesi

Türkçeye çevirisi ‘Kan Dökülecek’ olan filmimiz aslında bir kitap uyarlaması. Dünyanın fazlasıyla çalkantılı dönemlerini (Altına hücum, Bolşevik devrimi, 1.Dünya savaşı) yaşayan yazar, işçi hakları ve  kapitalizm yergisi yaptığı Oil! kitabından ilham alınarak beyaz perdeye aktarılmış. Her ne var ki film, kitabın büyük bir kısmını boşvererek farklı bir açıdan olaya yaklaşmış. Para, din ve aile üzerinden bize muhteşem bir hikaye anlatıyor.

Işık, görüntü, ses ve en önemlisi senaryodur sinemanın bileşenleri. Bir film düşünün ilk 14 dakikası diyalog içermiyor. Birçok hikaye anlatma metodu içinde en zor olanını seçiyor yönetmen. Ana karakterimizin nasıl birisi olduğunu hiçbir yönlendirme olmadan anlatıyor. Başrolümüz’ün  (Daniel Plainview) siyah kan için ne kadar kararlı olduğunu anlatan bir sahne. Ömrü boyunca onda izi kalacak bir sakatlığa rağmen pes etmiyor.

Plainview nasıl birisi ?

Filmin başlarında empati hissettiğimiz Plainview karakteri canla başla çalışıyor. Sondaj esnasında babası vefat eden bir çocuğu kendi oğlu olarak hayatına alıyor. Ancak film ilerledikçe başrolün  amacına ulaşmak için iyi baba imajını kullanan, hırslı bir insan olduğunu iyice anlıyoruz. Sondaj yapmak istediği arazilerde konuşma yaparken kullandığı argümanlar; seçim öncesi konuşma yapan bir siyasetçiyi anımsatıyor. Okul, iş ve ekmek vaad ediyor. Oğlunu her konuşmasında yanında taşıyor ve biz bir aile şirketiyiz imajını veriyor. Bu sayede dindar ve konservativ insanların gönlüne giriyor. Günümüzde birçok şirketin ve politikacının  en sık argümanları bunlar değil mi? 

Ardından hikayenin akışını değiştirecek karakterimiz filme giriş yapıyor. Paul Sunday adında bir genç kendi arazilerinde petrol olduğunu hatta Standart Oil’in arazilerini satın aldığını söyleyerek Daniel Plainview’dan para istiyor. Paranın kokusunu çok uzaklardan alan Daniel çocuğunu da yanına alarak fizibilite çalışması yapmaya gidiyor. Petrolü çıkarmanın az maliyetli olacağını keşfedince  teklifte bulunuyor.

Sonun başlangıcı

Bu anlaşma sırasında iki önemli unsuru fark ediyoruz: İlk baştaki bilgiyi veren çocuğun bir ikiz kardeşi vardır ve o köyde din görevlisidir. İkincisi ise Daniel’ın bıldırcın avlamak için arazi satın alacağını söyleyip ucuza kapatmak istemesidir. Günümüzdeki büyük şirketlerin (Amazon mesela) milyarlarca dolar para kazanmalarına rağmen çalışanlarına kar marjlarından çok çok az bir miktar vermelerinin aynısı… Bu anlaşma sonucunda iki tarafta mutlu ayrılır. Eli (din görevlisi) kilise için parasını alır; Daniel sondaja başlar.

Bu noktada biraz Eli karakterinden bahsetmem lazım. Kendisini şu şekilde tarif edebilirim aslında. Cinci hoca… Derme çatma kilisesinde insanların hastalıklarını hararetli bir şekilde tedavi ettiğini düşünüyor! Her fırsatta kilise için para istiyor. Hatta kendisinin kurtarıcı, peygamber olduğuna inanıyor. Dini kullanarak insanları manipüle ediyor. Daniel ve Eli karakterleri aslında temel olarak aynı. Bu nedenle birbirlerinden nefret ediyorlar. Her fırsatta birbirlerini hor görmeye hatta zarar vermeye çalışıyorlar. 

Film devam ederken talihsiz olaylar birbirini izliyor ve büyük bir patlama ile Daniel’ın oğlu sağır kalıyor. Bu noktada filmin en muhteşem sahnelerinden birisinin hazırlığı yapılıyor.  Söz dinlemeyen veya artık Daniel’ın işine yaramayan çocuk trene bindirilip zorla gönderiliyor. Kazanmaya ve devam etmeye odaklı ana karakterimiz sıfır gözyaşı ile işlerini büyütmeye koyuluyor. Sonradan ortaya çıkan kardeşi ile yeni projelere başlıyor. Ancak bu projenin ilerlemesi için tartakladığı hor gördüğü kiliseye gidip günahlarını itiraf etmesi ve temizlenmesi gerekiyor. İşte o meşhur sahne gelir. Oyunculuğun top yaptığı sahne

Amacına ulaşabildi mi?

Hırsın, dinin ve paranın hikayesi There will be blood. Amacına ulaşmak için herşeyi yapabilen insanları anlatıyor. Sonuç odaklı yaşayıp yolculuk esnasında çevresindeki herkese zarar veren üzücü bir film aslında. Hayatın gerçeklerini bu denli gözümüze soktuğu için belki de başarılı. 2007 yılında Oscar, Akademi ödüllerini toplayarak o yıla damgasını vurmuş olabilir ancak yıllar sonra bile izlenip kendimizden veya çevremizdeki insanların hayatlarından izler bulabiliriz.

Bir cevap yazın

Ziyaretçi