Genel

Venüs’te Yaşam Bulundu (mu?)

Bilim dünyası evvelsi gün Kraliyet Astronomi Cemiyeti tarafından Nature Astronomy dergisinde yayınlanan bir makale ile küçük çaplı bir şok yaşadı. Atacama ve Hawaii’deki gözlemevlerinden Venüs’e ait teleskop verilerini inceleyen araştırmacılar, Güneş’in dibinde sıcak gazlarla sarılı bir cehennemle karşılaşmayı umarken hiç beklenmedik bir molekülün izine rastladılar: Fosfin!

Fosfin aslında bilim dünyasının bayağıdır üzerinde durduğu bir bileşik. Fosfin bileşiği, bir Fosfor ve 3 Hidrojen atomundan oluşuyor ve bilimsel formülü PH3. İnsanlar için son derece zehirli bir gaz, endüstriyel olarak genellikle vektörlerle mücadele gibi alanlarda kullanılıyor. Ama araştırmacıların ilgisini çeken şey bu değil. Fosfin’in doğada canlılar dışında bir üretim mekanizması henüz tespit edilemedi. Ya laboratuvar ortamında ya da bazı bataklık bakterileri tarafından üretilebilen bu gazın varlığı şu anda elimizde bulunan verilere göre yaşamın kanıtı! Yani bir gezegende Fosfin’e ait iz bulabilirseniz dolaylı yoldan o gezegende yaşamın varlığına dahi de devasa bir ipucu elde etmiş oluyorsunuz. Hatta şu anda elimizdeki verilere göre yaşamın ta kendisini tespit etmiş oluyorsunuz.

ESA-Venus Express

Aslında araştırmanın asıl hedefi kayalık gezegenlerin atmosfer bileşenlerine bakarak Dünya’daki küresel ısınma ile ilgili modellemeler oluşturmaktı. Bunun için kurdukları algoritmaları denemek isteyen gözlemciler önce James Clerk Maxwell Teleskobundan gelen verileri inceleyerek Venüs’ün atmosfer içeriğini tespit etmek istediler. Venüs atmosferindeki tüm bileşenlerin dalgaboylarını incelemeye başladılar ve sonunda orada olmaması gereken bir bileşiğe rastladılar: Fosfin’e.

Tabi bu en başta büyük bir heyecana sebep oldu, çünkü Fosfin yukarıda bahsettiğimiz gibi doğada canlılık dışında üretilmediği varsayılan bileşiklerden biri. Bu bileşiklere biyoimza deniyor. Ama bilimsel yaklaşım asla tekrarlanamayan verileri muhatap almaz. Bu yüzden ilk bulunan verilerin farklı bir teleskopla sağlamasını yapmaları gerekiyordu. Bunun için Atacama çölündeki ALMA teleskoplarını kullandılar ve oradan gelen verilerle JCMT’den gelen verileri karşılaştırdılar. Ve nihayetinde, eğer Fosfin’i dalgaboyu olarak birebir taklit eden başka bir yapı yoksa (çok düşük bir ihtimal), Venüs’ün atmosferinde Fosfin’in kesin olarak bulunduğu sonucuna ulaştılar.

VENÜSLÜLERLE İLK KONTAĞIMIZ MI?

Bilimkurgu ve mitoloji öğelerinin ilk örneklerinde dünya dışı yaşam için Mars’tan ziyade Venüs’e gözler çevriliydi. Çünkü o zamanlar Venüs’te devasa okyanuslar olduğu, uzaylıların orada ayrı bir medeniyet inşa ettikleri düşünülüyordu. O zamanın insanları tarafından, Roma ve Antik Yunan mitlerinde güzelliğin, aşkın ve şehvetin tanrıçası olan Venüs’ün, denizin köpüklü dalgalarında doğması ile bir ilişki kurulmuş olabilir. Ama zaman gösterdi ki Venüs’te ne devasa okyanuslar ne de büyük medeniyetler vardı. Venüs, güneşin dibinde 450 derecelik çorak bir cehennemdi. Ama yine de insanoğlu yaşama dair en ufak bir işaret barındırmayan bu gezegene ilgisini hiç kaybetmedi. Ruslar Mars’tan dahi önce Venera 13 ile 1981 yılında Venüs’ün yüzeyine inip fotoğraf göndermeyi başardılar.

Rus Venera 13 sondasının gönderebildiği Venüs yüzey fotoğrafı
Rus Venera 13 sondasının gönderebildiği Venüs yüzey fotoğrafı

Ünlü gökbilimci Carl Sagan da Venüs’e karşı ayrı bir ilgi besliyordu. Venüs’ün atmosferinde yaşama elverişli bir orta kuşağın var olabileceğini düşünen Sagan, 1967 yılında Nature dergisine şu cümleleri yazdı:

Eğer küçük bir miktar mineral bile Venüs’ün yüzeyinden atmosferine karışabilirse, gezegenin bulutlarında doğal bir yaşamın başlayabileceğini hayal etmek zor değil.

Daha da ilginci Venüs’ün atmosferinde, yaşamla bağdaştırılan diğer bir bileşik olan Metan’a da rastlanılması. Yani belki de yaşamın olması için son bakacağımız yerlerden olan bu gezegende biyoimza olarak tanımlayabileceğimiz Fosfin ve Metan gazlarının varlığı bulunuyor.

KESİNLİKLE UZAYLI ORGANİZMALARI MI KEŞFETTİK?

Biyoimza olarak belirlenen elementlerin farklı gezegenlerde bulunması genellikle bilim magazini tarafından ‘İşte bu, uzaylıları sonunda bulduk’ olarak lanse ediliyor. Daha önce de Mars’ta Metan gazının bulunduğu NASA tarafından açıklanmış, o da zamanında bu haber gibi büyük sükse yaratmıştı. Ama her şey o kadar basit değil. Her ne kadar biz farklı bir mekanizma bulamasak da bu biyoimza bileşenler doğada bilmediğimiz süreçler sonucunda oluşuyor olabilirler. Örneğin Venüs güneşten devasa miktarda enerji alıyor ve hiç bilmediğimiz bir coğrafi yapısı var. Venüs’ün yüzeyinde bizim tespit edemediğimiz süreçler meydana gelip Fosfin üretiyor olabilir.

Ayrıca Venüs atmosferi hiperasidik bulutlardan oluşuyor, çevre aşırı derece susuz. Yani gezegende yaşam için çok extrem koşullar var. Ama günün sonunda Fosfin ve Metan’ın varlığı bize Venüs’te yaşam için büyük işaretler gösteriyor. Nihayetinde emin olmak için ilerde Venüs’ü tekrar ziyaret etmek bir çözüm olabilir.

Kaynak: Nature Astronomy Phosphine gas in the cloud decks of Venus

Bir cevap yazın

Ziyaretçi